16 Ocak 2014 Perşembe

kahramanım


KAHRAMANIM
 Dayımın görev yaptığı yere gideceğimizi öğrendiğimde uyku tutmuyor o akşam!Anneannem ve dayım,huzurdu benim için.Annem, ablam ve ben,Funda daha doğmamıştı.Dayım da asker olduğu için,lojmanda oturuyorlardı.Otobüs yolculuğundan sonra,karlı dağların olduğu bölgede,baraka gibi bir yere gittik.Lüks bir yer bekliyordum sanırım,ufak bir hayal kırıklığından sonra anneannemi ve dayımı görmek,keyfimi yerine getirmişti.10 ailenin kalabileceği uzunlamasına barakalar lojman haline getirilmiş.Etrafı uzun çam ağaçlarıyla çevrilmiş bir alandaydık.Ama en güzeli neydi biliyor musunuz?

KAR!
Şu anda dile getirebiliyorum o anki duygularımı,sanki beyaz bir deniz gibiydi,göz alabildiğince uzaklara kadar uzanıyordu,sürekli yağan kar,açılan yolları tekrar kapatıyordu.Botların altında ezilen kar sesini hiç unutamam,inanılmazdı.Bulunduğumuz her şehirde kar yağmıştır ama buradaki kadar dolusunu görmemiştim.Çok heyecan vericiydiÖyle yarım metrelik bir kar değil bahsettiğim,bazı yerlerde evin damları neredeyse yol olmuştu.En açık yerler askeri bölgelerdi,mecburen yapılan temizlikler vardı.Kapının önüne çıktığımda içeriden gelen seslerin bile bastıramadığı bir kar sessizliğini dinliyor ve hissediyordum.Meraklı yapım,biraz daha ileri gitmemi istiyordu.Annem ne der diye geriye dönüp baktığımda,çatıdan sarkan buz kütlelerini gördüm.Güneş yukarıdan,ağaçların müsaade ettiği kadarıyla görünüyor,buzlar bir kristal gibi parlıyordu.Büyülenmiş halde ormana döndüm,ve birden kararımı verip bata çıka yürümeye başladım.
Veee, UÇTUM!
Ayak basılmamış karlarda iz yaparak yürürken,temizlenmemiş sınır bir yerde  yumuşak bir zeminde kar yığınına gömüldüm resmen!.Yukarı baktığımda kendi hacmim kadar delik açmıştım ve sadece o kadar yeri görebiliyordum.her yanım kar yığını! Bağırmak istiyorum ama bağıramıyorum.Birden  dayımın konuşmasını hatırladım,anneme;
-"Çocuklar uzaklaşmasın,ayılar ve kurtlar yakına geliyorlar,başlarına bir şey gelmesin" abla demişti.Korku yine bedenime,kurt ve ayı olarak girmişti. anlayamadığım şey,donmaya başlamamdı,her şeyin korkudan kaynaklandığını sanıyordum.
Bir ara anneannemin  telaşlı sesini duyuyorum;
-"Hasan koş! Tülay yok!"Dayımın nasıl çıktığını yüksek sesinden  duyuyorum ama mümkün değil bağıramıyorum.
Birinin beni çektiğini hatırlıyorum,sarıldı,sonra üstümü silkelemeye başladı.
DAYIM!

Sadece benim ayak izlerimi takip edince evden 10 metre ileride bana ulaşmış hemen.Ne olacak ki? bana uzun gelen yolu dayım beş adımda aşmıştı.Ağzım burnum kar dolu olduğu için soğuktan bağıramamışım.
-"Yeğenim benim"diyen dayımın sesi kahramanımın sesiydi.Sarılmak istiyorum ama donmuş ve korkmuş kollarım yerinden kalkmıyor.O beni sıkı sıkı sarmaladı.
Sonrasını hatırlamıyorum.Kesin annemin bir azar kısmı vardır...Ama daha sonra dayım ,dizlerinden bir karış yukarı gelen karların içine atarak ve çekerek,bazen saklanarak ablam ve benimle öyle güzel oyunlar oynadı ki,her halde bu nedenle Sarıkamış,anılarımda unutamayacağım kar manzaralarıyla yer etmiş.İnanılmaz fotoğraf kareleriyle dolu anılarım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder